1967 Trabzonsporlular Derneği başkanı Yusuf Ünal’ın Trabzonspor Fenerbahçe Maçına ilişkin basın açıklaması “Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki hiç bir şekilde taraftarın kontrolü yitirmesini, sahaya yabancı madde atmasını, sağlıklı bir futbol ortamını bozmasını kabul etmiyoruz.
Sakatlanan kaleci Livakoviç’in, yerdeyken suratına yabancı madde atan, teknik direktör İsmail Kartal’ın omuzuna çakmak atarak dakikalarca kafasına ! buz tedavisi yapılmasına sebep olan taraftarlar en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır.
Trabzonspor gerekli önlemleri almadığı için elbette ceza alacaktır. Fakat sanki sahaya ilk defa yabancı madde atılmış gibi, sahaya ilk defa taraftar girmiş gibi davranan Koca koca adamların, kendilerine aydın diyenlerin, sanatçı geçinenlerin Trabzon şehrini suçladığını, haddini aşan beyanlarda bulunduğunu ibretle seyrediyoruz.
Öncelikle Bu topraklara, bayrağa, dine, kardeşlik değerlerine olan bağlılığını herkesin taktir ettiği Trabzon insanına hakaret etmeye kimsenin haddi ve hakkı yoktur. Bu sebeple sosyal medyada hakaret eden tespit ettiğimiz tüm paylaşımlar ve paylaşımları yapanlar hakkında 1967 Trabzonsporlular Derneği olarak hukukçularımızla birlikte suç duyurusunda bulunacağız.
Maçtaki Trabzonspor aleyhine gerçekleşen ve skoru değiştiren rezil hakem kararlarını tüm Türkiye gördü. Hataları en aza indirmek için getirilen VAR sistemine rağmen, Futbolseverlerin aklı ile alay eden bu rezil tiyatroyu ilk yarı oynanan Kadıköy’de ki maçta da izlemiştik.
Maçtan günler önce başlatılan algı operasyonu sonrasında statta futbolcular ısınmaya başladıktan maç sonuna kadar saha kenarındaki parende ustası ve kaleci bozmasının taraftarlara karşı çirkin el hareketleri ile taraftarı tahrik etmesi suç değil mi ? Olayın başlangıç anında Jayden Oosterwolde’nin tribünlere doğru onları kışkırtan el hareketleri yapması suç değil mi ?
Buna tepki olarak sahaya ilk giren 16 yaşındaki taraftarı, güvenlik görevlileri yakalayıp derdest ederek yere yatırdığı halde yerdeki taraftarın kafasına tekme atan Osayi Samuel suçlu değil mi?
Tekme atılana kadar sahaya inen başka tek bir taraftar yokken hangi amaçla, hangi insanlık dışı hırsla, hangi motivasyonla ve düşmanlıkla bu çocuğu Fenerbahçeli futbolcular öldürmeye teşebbüs ettiler? Şimdi bu oyuncular suçlu değil mi ?
Hiç bir şekilde kendisi ile ilgisi olmayan yanından geçen bir kadına döner tekme atan Michy Batshuayi suçlu değil mi? Trabzonspor’un yediği iki golün öncesinde faul olmasına rağmen gollerin iptal edilmemesinin suçlusu hakem ve VAR dakiler değil mi? Maç sonunda locadan taraftarın üzerine porselen fırlatan Fenerbahçe taraftarı suçlu değil mi?
Futbol üzerinden haftalardır kardeşliği bozan hezayanlarını siyasi bir hesaplaşmaya çevirip ülkede beka meselesi oluşturmaya çalışan Fenerbahçe yöneticileri suçlu değil mi? Sadece sahaya giren ve taşkınlık yapan taraftar mı suçlu ?
Trabzonspor’a kendi stadında kendi şehrinde operasyon çekildi. Fenerbahçe haricindeki tüm passo lig sahiperine maç bileti satılması çevre illerden birçok Fenerbahçe taraftarının maça gelmesine sebep oldu. Bir kısmı maç öncesinde tespit edilip stada alınmadı. Statta olanlarda sürekli sahaya yabancı madde atıp maçın tatil edilmesine çanak tutular.
Yani Trabzonspor Kadıköy deki maçta olduğu gibi hakemi yense bile bu maçı tatil etmek için maçı provoke eden adamlar tribünlere yerleştirilmişti. O yüzden oluşan bu güvenlik zafiyetinin sorumluları hesap vermelidir.
Maç öncesi kamuoyunu geren kiralık kalemler, maçı katleden hakem, tribünü tahrik eden ve adam döven Fenerbahçeli oyuncular ve Sahaya giren yabancı madde atan tüm taraftarlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Değerli futbol paydaşları, Adaletin olmadığı yerde anarşi doğar. 3 Temmuzdan sonra Türkiye’de bütün değerler büyük bir ahlaksızlık ile, kirletilirken bir şehrin övüncü milyonlarca taraftarın gurur ve mutluluğu şike yapan bir takıma dünya tarihine geçecek hukuksuzlukla göstere göstere peşkeş çekildi.
Tıpkı 2011 yılında olduğu gibi şike ve teşvik işlerinin, hakem kıyımlarının devam ettiğini ve hala radara yakalanmayan birçok emek gaspını görüyoruz. Bir hafta Kadıköy’de bir hafta Telekom arenada kara gece yaşanarak iki takımın emrine Türk futbolunun teslim edildiğini görüyoruz.
Türk futbolunun kanını emenlerin, şampiyonlukları istediği gibi dağıtanların, bahis, teşvik ve şike olaylarında ceza almayanların futbolu nasıl yönlendirdiğini ve manipüle ettiğini, futbol üzerinden toplum mühendisliğine soyunup insanları kışkırtarak camiaları birbirine düşüren adımlar atıldığını hep birlikte görüyoruz.
Adalet Bakanı sayın Yılmaz Tunç’un Fenerbahçe’nin ligden çekiliriz tehdidinden sonra açıklama yaparak “Futbolcularla ilgili soruşturma söz konusu değil” demesini anlayamıyoruz.
Fenerbahçeli futbolcuların bırakın sportif disiplin yargılaması ceza yargılanmasına girecek eylemlerinin yine cezasız kalabilmesi, Fenerbahçe’nin sanki bu ligin sahibi gibi, onlarsız hiçbir şey olmaz gibi davranılması, yaptığı hiç bir eylemden ceza almadan Kurtarılması aslında bu yaşananların en büyük sebebidir.
Cezasız kalan suç suçluyu azdırır.
Oynanan futbolun ve sahadaki hakem katliamının önüne geçen, Hiç bir şekilde tasvip etmediğimiz hadiselerin yaşandığı bu maçtaki tüm sorumluların ve suç işleyenlerin ceza alması için konunun 1967 Trabzonsporlular derneği olarak takipçisi olacağız.
Biz düştüğümüz yerden yeniden ayağa kalkacak. Trabzonsporumuzun Hakkını Yiyen ve futbolu kirleten Emek Hırsızlarına bu dünyayı dar edecek, Bugüne kadar var olan kirli sistemin kendine hizmet ettiğini bildiği halde, haksızlığı kendine hak gören anlayışın temsilcileri ile mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Bir cevap yazın