Trabzon’un şirin ilçelerinden Şalpazarı, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve yayla kültürüyle Karadeniz’in saklı cennetlerinden biri olarak anılıyor. Ancak bu zengin potansiyele rağmen ilçe, turizmden hak ettiği payı alabiliyormu? Özellikle Karadeniz Bölgesi’nde sahile en yakın doğa harikası olarak bilinen Sis Dağı Yaylası, hem yerli hem de yabancı turistler açısından hâlâ yeterince ilgi göremediği gözlenlmlenmektedir.

Yaz aylarında mavi ile yeşilin kucaklaştığı, bin bir çeşit rengârenk bitkinin doğayı süslediği Sis Dağı, zirvesinde tertemiz havası, berrak suları, yemyeşil çimenleri ve çam ormanlarıyla ziyaretçilerine adeta bir doğa şöleni sunuyor. Fakat tüm bu güzelliklere rağmen bölgede turizmi canlandıracak festival, doğa yürüyüşü, kamp organizasyonu, kültürel ve sportif etkinlikleri, günübirlik tur programları yılda bir kez dahi yapılamıyor.

Bu konuda Yerel Yönetimler, STK’lar, doğaseverler ve turizm gönüllüleri, Sis Dağı’nın bu eşsiz potansiyelini farklı farklı programlar düzenleyerek hem bölge ekonomisine hem de turizm hareketliliğine büyük katkı sağlayabilirler.

Sisdağı yaylasında var olan bu potansiyeli; Yıl boyu düzenlenecek doğa yürüyüşleri, bisiklet turları, fotoğraf safarileri, Kamp ve karavan festivalleri, Yerel kültürü tanıtacak yöresel yemek günleri, halk oyunları şenlikleri, Yaz-kış spor etkinlikleri gibi bu tür etkinlikler sayesinde Sis Dağı,sadece yılda yapılan festivali ile anılan bir yer olmaktan çıkıp dört mevsim yaşayan bir turizm merkezi haline gelebilmelidir.

Şalpazarı ve çevresinin turizmde hak ettiği konuma ulaşması için yılın her dönemi yeterince değerlendirilmesiyle mümkün olacaktır.

#geyiklihaber